Suudi Arabistan aynı anda iki savaşın fitilini ateşliyor
Bu savaşın amacı ise Rusya’yı şartlarına boyun eğdirmek ve Corona virüsünden dolayı tüketimin azalması nedeniyle gerileyen petrol fiyatlarını yükseltmek için OPEC’i günlük yaklaşık 1,5 milyon varil üretim azaltma kararına uymak zorunda bırakmaktır.
Welayet News - Suudi Arabistan Krallığı bugünlerde iki tehlikeli savaş ilanından dolayı manşetlerde yer alıyor. Bunlardan birincisi, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın yönetimini daha sıkı elinde tutmak ve tüm rakiplerini etkisiz hale getirmek için çok sayıda üst düzey prensi kapsayan tutuklama operasyonları yürüttüğü bir iç savaştır. Suudi Arabistan'ın diğer savaşı ise petrol fiyatlarını düşürerek yürüttüğü küresel savaştır. Bu savaşın amacı ise Rusya'yı şartlarına boyun eğdirmek ve Corona virüsünden dolayı tüketimin azalması nedeniyle gerileyen petrol fiyatlarını yükseltmek için OPEC'i günlük yaklaşık 1,5 milyon varil üretim azaltma kararına uymak zorunda bırakmaktır.
Petrol fiyatları, Suudi Arabistan'ın savaş ilan ettiği Rusya'dan “intikam” kararı sebebiyle, pazartesi günü yaklaşık %30 oranında düştü. Petrol'ün varil fiyatı ise 30 dolara kadar indi. Kuveytli petrol uzmanı Abdussamet el-Oudi, bu savaşın devam etmesi halinde petrolün varil fiyatının önümüzdeki günlerde 25 dolara kadar düşeceğini öngörüyor.
Uzmanlar bu savaşta bir “ateşkes” beklemiyor, çünkü Amerika'nın kaya petrolüne karşı paralel bir savaş yürüten Rusya, üretimde azaltmayı reddetmek konusunda kararlıdır. ABD'nin kaya petrolü son dönemde OPEC'in üye olmayan diğer ülkelerle yaptığı anlaşma pahasına üretim oranını artırdı.
Rus karar mekanizmaları, petrol fiyatındaki düşüşün, yüksek üretim maliyeti nedeniyle kaya petrolü şirketlerinin iflasına ve dolayısıyla rekabet dairesinden çıkışına yol açacağını düşünüyor.
Suudi Arabistan'ın Rusya'ya karşı girdiği bu ikinci savaş, ilk olarak 2014 yılında Amerika'nın emriyle Suudi krallığının fiyatları düşürmek için üretimi artırmaya karar verdiğinde petrol varil fiyatının 120 dolardan 30 dolara düşmesiyle başlamıştı. İran ve Rusya da kayba uğramakla birlikte Körfez ülkeleri petrol gelirlerinin gerilemesi yüzünden yüzlerce milyar dolar zarar etti. İran ve Rusya'nın ekonomisi, Suudilerin umduğu gibi çökmedi ve bu krizden daha güçlü çıktılar.
Suudi karar alıcılar Rusya'nın ilk önce feryat figan yardım isteyeceğini düşünüyordu. Çünkü Rusya'nın petrol varil üretiminin maliyeti, Suudilerin üretim maliyetinin iki katıdır. Ancak bu kişiler Rusya'nın çok heterojen bir ekonomiye sahip olduğunu ve sadece petrol gelirlerine dayanmadığının farkında değildi. Buna karşın Suudi Arabistan'ın milli gelirinin yaklaşık yüzde 90'ını petrol gelirleri oluşturuyor.
Suudi Arabistan ve Körfez İşbirliği Konseyi'ndeki dostları enerji piyasasındaki kaos durumu ve petrol fiyatlarının düşüşünden dolayı en çok zarar gören taraf oldu. Çoğunun borsası yüzde 10'luk oranlara gerileyerek çöküşe doğru giderken Kuveyt yönetimi borsada işlem yapmayı durdurmak zorunda kaldı, Katar ise borsada tarihinde bir günde yaşadığı en büyük düşüşü gördü.
Petrol uzmanlarının Corona virüsü felaketi nedeniyle küresel petrol tüketiminin günlük 750 bin petrol varil (şimdilik 75 bin varil) azalabileceğine dair söylemleri doğruysa, bu durum petrol ile geçinen Körfez ülkeleri için çok büyük bir ekonomik zorluğa, bütçe açığının artışına ve kalkınma oranlarının da düşmesine yol açacaktır. Bu durumda Körfez ülkelerinin çoğunluğu finansal rezervlere ya da gelecek nesiller için ayrılan fonlara başvuracak, vatandaşlara yüksek vergiler dayatmak, kamu hizmetlerinin fiyatını yükseltmek, ücretsiz hizmet vermeyi bırakmak, bütçe ve kamu harcamalarını büyük oranda düşürmek ve katı kemer sıkma politikaları gibi yöntemler kullanmak zorunda kalabilirler.
Gözlemciler, Suudi Arabistan'ın Körfez ülkeleri ve OPEC üyeleriyle koordinasyon sağlanmadan bu tek taraflı fiyat düşürmesi kararının, özellikle küresel petrol tüketimi yüksek oranda gerilemişken zamanlama açısından ters tepki verebilecek riskli bir karar olduğunu düşünüyor. Bilindiği gibi bu günlerde Corona virüsü korkusundan dolayı yolcu sayısının çok azalması dolayısıyla bu süreçte yaklaşık 120 milyar dolar kaybeden havacılık sektörünün neredeyse tamamen durması ve iflasın eşiğine gelmesi, küresel petrol tüketimini de yüksek oranda düşürdü.
ARAMCO şirketi, küresel ekonominin çöküşü ve petrol tüketiminin azalmasından dolayı şimdiye kadar yaklaşık 248 milyar dolar değerinde para kaybetti ve hisseleri, piyasaya sürüldüğündeki ilk hisse fiyatına oranla %10 düştü.
Küresel para piyasasındaki çöküş ve petrol fiyatının düşüşü devam ederse bu durumdan en çok etkilenecek olan projeler, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın gelir kaynağını çeşitlendirmek için uygulamak istediği “2030 Vizyonu” planı ve Krallığın kuzeybatısındaki Kızıl Deniz kıyısında 500 milyar dolarlık bir eğlence şehri kurma projesi olabilir.
Petrol üretmeyen Arap ülkeleri dâhil olmak üzere dünya üzerindeki yoksul ülkeler ise petrol fiyatlarının düşüşünden en çok faydalanacak taraf olacaktır. Zira enerji kalemi genel bütçenin büyük kısmını kaplıyor.
IMF, geçtiğimiz hafta yayınladığı raporunda Körfez ülkelerinin tamamı ya da çoğunun, 2034 yılında alternatif enerji kaynaklarına başvurulmasından dolayı petrol tüketiminin en düşük seviyeye gerileyeceği için iflas ile karşı karşıya kalabileceğini ortaya koydu.
Petrol piyasalarındaki mevcut kaos hali ve Corona virüsü yüzünden büyük oranda üretimin gerilemesi; alternatif para kaynakları bulunmaması nedeniyle bu iflasın tarihinin daha erken gelmesine, borç almaya, vergiler getirmeye ve IMF'den kredi almaya yol açabilir. İşte o zaman, bu kâr devletlerinin, zenginlik ve lüks devri sona erecek insanların siyasi haklarını ve ülke yönetimine katılma talepleri dönemi başlayacaktır. Çünkü halklar ve iktidar ailelerinin çoğunluğu arasındaki sosyal ve politik sözleşme aşınacak ve tükenecektir.
Medyaşafak
Yeni yorum ekle