Ahmed bin Abdülaziz İngilizlerin garantörlüğünde Riyad’a dönerken Bin Selman ise bizzat kendisini karşılayarak elini öpmüş ve saygı göstermişti. 

Welayet News - Cumartesi günü Amerikan basın kuruluşları Suudi Veliaht Muhammed bin Selman’ın talimatı üzerine  yaşanan yeni tutuklama furyasıyla ilgili fısıltıların duyulmasının ardından bir takım haberler yayımlayarak yeni tutuklamalara ilişkin söylentileri teyit ettiler. 

Wall Street Journal gazetesi ve Blooberg Haber Sitesi’nde çıkan haberde, Suudi kralın kardeşi Ahmed bin Abdülaziz ile eski veliaht Muhammed bin Naif’in ihanet suçlamasıyla göz altına alındıkları belirtildi. 

Öte yandan bazı medya organları ve (Suudi hanedanın ifşaatçısı ve twitter fenomeni) Müçtehit gibi şahsiyetler de aynı gün içinde Kral Selman’ın öldüğünü söylediler. Bu bağlamda, Ebu Dabi veliahti Muhammed bin Zaid’e yakın olan en önemli kişilerden ve BAE’nin önde gelen isimlerinden Hamed el Mazrui de Suudi kral Selman bin Abdülaziz’in ölümüne ilişkin tahminlerin artmasının ardından çok ses getiren manidar bir tweet yayımladı. El Mazrui, “Şah mat oldu” diye yazdı. Bu tweetin yayımlanmasıyla birlikte Kral Selman’ın ölüm haberi güçlenmiş oldu. 

Suudi prenslerin tutuklanma dalgasını, özellikle de Ahmed bin Abdülaziz’in tutuklanmasının perde askasını Mashregh News’e değerlendiren Tahran Üniversitesi öğretim üyesi ve bölge uzmanı Muhammed Sadık Kuşki, şöyle diyor: 

“Arabistan’da şahit olduğumuz olaylar, yani en önde gelen tutuklanmış kişi olarak Ahmed bin Abdülaziz gibi prenslerin göz altına alınması, bu kişinin kral Abdülaziz’in en son coçuğu ve kral Selman’ın en küçük kardeşi olması açısından öneme haiz olmaktadır. Suudi yönetiminden memnun olmayan Ahmed bin Abdülaziz, uzun bir süre Londra’da sürgün hayatı yaşıyordu. O, ülkesinin Londra’daki büyükelçiliği önünde düzenlenen Al-i Suud karşıtı gösterilere bile katılıyordu. 

İngilizler, geçen yıl, Kaşıkçı cinayetinin ardından İngiliz yönetiminin himayesindeki Ahmed bin Abdülaziz’i Riyad’a geri gönderme kararı aldı. İngiltere, Bin Selman’ı baskı altına almak ve hakeza Arabistan’da etkinliğini arttırmak için Suudi yönetimini Ahmed bin Abdülziz’in geri dönmesine rızayet gösterme zorunda bıraktı. 

Ahmed bin Abdülaziz İngilizlerin garantörlüğünde Riyad’a dönerken Bin Selman ise bizzat kendisini karşılayarak elini öpmüş ve saygı göstermişti. 

İngilizler Bin Selman’a göz dağı vermek için, ona ‘çıkarlarımız temin olmazsa Ahmed bin Abdülaziz’i yerine geçiririz’ demek için bu kararı aldılar; o da tam olarak Kaşıkçı cinayeti nedeniyle Bin Selman’ın uluslararası baskı altında olduğu bir zamanda. 

Ahmed bin Abdülaziz geçen yıldan bu güne kadar Arabistan’da kalıyordu ve orada yaşıyordu ama bu prensin tutuklanmasının bir mesajı vardır ve o da İngilizlerin artık ona destek vermedikleridir. Yoksa Bin Selman’ın İngilizlerin garantörlüğünü görmezden gelip onu tutuklamaya cüret etmiş olması mümkün görünmüyor.  

Burada üç varsayım söz konusudur:

1. Şu anki şartlarda İngilizlerin piyonlarını kenara koyacak kadar Bin Selman’dan memnun olmaları. 

2. Bin Selman İngilizlerin piyonunu tutuklama ruhsatını Amerikalılardan alacak kadar onların güvenini kazanmış olması; yani Amerika’nın desteğiyle kendi amcasını tasfiye etmiş oluyor. 

3. Birinci ve ikinci varsayımın birlikte gerçekleşmiş olması; yani hem Amerikalıların hem İngilizlerin Bin Selman’a olan güvenleri Ahmed bin Abdülaziz’in ve diğer prenslerin tutuklanmasına neden olmuştur. 

Şimdi eğer kral Selman’ın öldüğüne dair haberler teyit olunursa Bin Selman kral olma yolunu kendisi için bilfiil açmış ve yıllardır İlgiltere için iyi bir seçenek sayılan ciddi bir rakibini tasfiye etmiş oluyor.”   

Çev.: Mehmet Gönül - Welayet News