Düşman Tefrika Çıkarmayı Zafer Görüyor

Cu, 15/11/2019 - 09:33

Bahreyn Şiileri lideri, otuz üçüncü İslam Birliği Konferansı'nın açılış töreninde yaptığı açıklamada, Filistin'in İslam dünyasının ilk meselesi olduğunu belirtti ve şunları söyledi: ‘Filistin konusundaki görevlerimizden vazgeçmemeliyiz ve eğer bu konuya dikkat etmezsek, ilahi azap ve cehennem ateşi üzerimize inecektir, ahireti dünyaya satmamalıyız, bu yüzden ayağa kalkmalı ve bize barışı dayatmamaları için müzakere de yapmamalıyız, çünkü barışla, Filistin’i bizden almak istiyorlar. Düşmandan hiçbir şekilde korkup endişelenilmemelidir.

Welayet News -  Allah-u Teala Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: ‘Allah’ın ipine sarılın ve bu, size hedef yolunu gösterecektir”, bu konferans ta İslam Ümmetinin hayırlı ve bereketli vahdetinin küçük bir göstergesidir. İslam ümmeti, birlik ve beraberlik içindeki bir ümmetin örneğidir ve insanı Allah’a doğru yöneltmekte ve insan yaşamını nihai kemale ulaştırmaktadır. Birliğinize geri dönün, vahdete geri dönüldüğünde, bütün dünya hayat bulacak, bütün insanlar ve insanlık ileriye doğru hareket edecektir, aksi takdirde dünya ölecek ve bir çöle benzeyecektir, İslam, bu ümmetin boynunda bir emanettir ve bu ümmet vazifelerini yerine getirmelidir, biz, istikrar ve onur olmak üzere zor bir sınavdan geçiyoruz. Ümmetin Filistin ve Mescid-i Aksa konusundaki duruşu, zor bir imtihandır. Bu ümmet ya dağılmış bir halde kalacak ve her geçen gün yenilgiye uğrayacak ya da birlik ve vahdetine geri dönecektir. Vahdet dünyayı abat eder. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: ‘Düşman, İslam ümmetinin vahdetini kırmaya çalışıyor”, İslam ümmetinin vahdeti, “Allah’ın ipine sarılın ve bölük bölük olmayın” buyuran Allah-u Teala’ın emrine uymak demektir. Bütün İslam ümmetine yöneltilen soru şudur, acaba tüm Filistin halkı ve Mescid-i Aksa, Siyonist Rejim karşısında yalnız mı kalmalı ve bu mazlum halk, acı ve sıkıntı içinde boğulmalı ve hiç kimse kaşını bile çatmamalı ve bu halkın, bu rejimin düşmanlığının boyunduruğunda olmasını görmemeli midir?

Eğer bu toprakların her karışı için harekete geçmez ve İsrail’in işgalleri karşısında sessiz kalırsak, Allahu Teala bizi bağışlamayacaktır. Filistin ve Kudüs, İslam ümmetinin ilk konusundur ve bütün ümmet ayağa kalkmalı ve Filistin’e yardım etme konusunda koordine halinde olmalıdır. Filistin sadece sloganla geri alınamaz, bunun için fedakârlık ve özveri gerekmektedir. Filistin meselesi, güçlü bir ümmet haline gelmemiz için birliğimizi geri kazanmamızı sağlayacaktır, bu şartlarda bütün insanlığı kurtarabiliriz. Bugün birçok rejim, Filistin’in kurtuluşu ve mücadelesine karşı Yüzyılın Anlaşmasına katılmışlardır. Bu rejimler bir hata çöküşünün arifesindedirler ve nihayetinde onların yolu sona erecektir ve onlar sadece rejimlerini değil, halklarını da yok edeceklerdir. Bu rejimler vazifelerini bırakmamalıdır. Kudüs halkı İsrail’in işgalleri karşısında durmuştur ve her gün ümmetin onuru olan İslam’ın kutsalları Siyonistler tarafından hakarete uğramaktadır. Bu nedenle, bu pak toprakların bir karışının bile işgalcilerin eline geçmesine izin vermemeliyiz. Çünkü Filistin ve Kudüs meselesi, bütün ümmetin meselesidir.’



Yeni yorum ekle